Edirne Haberleri, Son Dakika Edirne Haberleri

‘Bayrak ÅŸairi: Arif Nihat Asya’

Cumhuriyet dönemi Türk ÅŸiirinin önemli temsilcilerinden, kaleme aldığı 'Bayrak' ÅŸiiriyle birlikte 'Bayrak Åžairi' olarak anılan Arif Nihat Asya'nın vefatının ardından 46. yıl geçti.Asıl adı Mehmed Arif olan usta ÅŸair, Tokatlı Ziver Efendi ile Tırnovalı Zehra Hanım'ın tek çocuÄŸu olarak, 7 Åžubat 1904'te Çatalca'nın İnceÄŸiz köyünde hayata gözlerini açtı.Çocukluk yıllarını İnceÄŸiz'de geçiren ÅŸair, henüz bir haftalıkken, veba nedeniyle babasını kaybetti.Asya, 3 yaşına geldiÄŸinde, annesi Zehra Hanım, Osmanlı donanmasında görevli bir subayla evlenerek, Filistin'e gidince, dedesinin yanında büyüdü.4 yaşındayken İnceÄŸiz köy mektebinde Kur'an-ı Kerim dersleri alan Asya, ilk hocası Hüseyin Efendi'den Arap harflerini öÄŸrendi.Usta edebiyatçı, ilköÄŸrenimde okurken önce dedesinin ardından da babaannesi Rüveyde Hanım'ın vefatı üzerine, halası Gülfem Hanım ve eniÅŸtesi Mehmet Fevzi Efendi ile yaÅŸamaya baÅŸladu. Halasının çocuklarıyla Örçünlü Köy Mektebi'ne giden Asya, ilk öÄŸrenimine burada devam etti.KurtuluÅŸ Savaşı dönemini Kastamonu'da geçirdiBirinci Dünya Savaşı'nın baÅŸlamasının ardından, subay olan eniÅŸtesi cepheye gidince, yoksullukla mücadele etmeye baÅŸlayan ÅŸair Asya, babasının amcası, derici ustası Recai Efendi'nin yanına taşındı. O dönem hoÅŸaf ve ekmek gibi ürünler satarak eve destek olmaya çalışan ÅŸair, bu süreçte daimi bir yerde kalamayaşını, 'Babamdan dedeme, dedemden halama, halamdan amcama kaldım. Sonunda amcamdan halama dönmüÅŸ ve halamdan millete kalmışım.' ifadeleriyle anlatmıştı.Unutulmaz ÅŸair, halasının gayretleri sonucu mahalle mektebinden sonra, GülÅŸen-i Maarif RüÅŸdiyesi'nde eÄŸitimine devam ederek, 1916'da mezun oldu. Daha sonra Bolu Sultanisi'ne girmeye hak kazanan ÅŸair, burada üç yıllık ortaokulu bitirdikten sonra, lise kısmı kapatıldığı için 1920'de Kastamonu Sultanisi'ne gitti.KurtuluÅŸ Savaşı dönemini Kastamonu'da geçiren bayrak ÅŸairi, lise döneminde milli mücadele yıllarını yakından gördü ve insanların içindeki vatan sevgisini yakından gözlemleme ÅŸansına sahip oldu. Çünkü milli mücadelenin en önemli merkezlerinden biri o dönem Kastamonu'ydu. KurtuluÅŸ Savaşı'nda görev almak isteyenler, Anadolu'ya geçerken İnebolu Limanı'na uÄŸramak zorunda kalıyorlardı.Arif Nihat Asya, insanların vatanı savunmak için ailelerini bırakarak cepheye gitmelerinden çok etkilenerek, vatan sevgisini yansıtan ÅŸiirler yazmaya baÅŸladı. Vatanseverlerin düzenlendiÄŸ toplantı ve seminerlere de katılan Asya, Mehmet Akif Ersoy ile tanışarak, fikir alışveriÅŸi yapma fırsatı yakaladı.'Yurt Acılarından' adlı ilk ÅŸiirini, hocası Enver Kemal Bey'in yönettiÄŸi 'Gençlik' dergisinin 7. sayısında okurla buluÅŸturan ÅŸair, olumlu tepkiler sonucu o dönem ilgi odağı oldu ve Kastamonu'da geçirdiÄŸi öÄŸrencilik yıllarında 20 ÅŸiir yayımladı.Kastamonu'da yazdığı ÅŸiirlerine, 1924'te kendi imzasıyla çıkardığı 'HeykeltraÅŸ' adlı kitabında yer veren ÅŸairin, o yıllarda kaleme aldığı ÅŸiirlerinde hüzün, karamsarlık, yalnızlık ve kimsesizlik temaları hakim oldu. Karamsarlıkla kaleme aldığı ÅŸiirleri daha sonra reddeden usta edebiyatçı, karamsar duygularla yazdığı ilk ÅŸiir kitabı HeykeltraÅŸ'ın, kendisine ait bir kitap olarak deÄŸerlendirilmesini istemedi.Üniversite yıllarında bir dönem Anadolu Ajansı'nda çalıştıArif Nihat Asya, 1923'te liseden mezun olduktan sonra adı sonradan İstanbul Üniversitesi Yüksek ÖÄŸretmen Okulu olan, Darü'l-Muallimin-i Aliye'de eÄŸitimine devam etti. İlk baÅŸta misafir öÄŸrenci, ardından asil öÄŸrenci olarak öÄŸrenim gören Asya, aynı dönem İstanbul Harici Telgraf Kontrol Kaleminde memuriyete baÅŸladı.ÖÄŸrencilik yıllarında bir dönem Anadolu Ajansının İstanbul temsilciliÄŸinde görev yapan usta edebiyatçı, son sınıftayken okulda tanıştığı ilk eÅŸi Hatice Semiha Hanım'la evlendi ve bu evlilikten iki çocuÄŸu oldu.1934'te soyadı kanunun çıkmasının ardından 'Asya' soyadını alan ÅŸairin tam adı, 'Mehmet Arif Nihat Asya' olarak kayıtlara geçti. Zaman içerisinde Mehmet ismini pek kullanmayan ÅŸairin, Türklerin ana vatanının 'Asya' olması nedeniyle, bu soyadını aldığına dair görüÅŸler, bazı kaynaklarda yer alıyor.Asya, 1941'de ilk eÅŸi Hatice Semiha Hanım'dan resmi olarak ayrıldı, kısa bir süre sonra, Adana Erkek Lisesi'nde görev yaparken, aynı okuldaki kimya öÄŸretmeni Servet AkdoÄŸan ile evlilik kararı aldı.Kendisi gibi ailesini çok küçük yaÅŸlarda kaybeden Servet Hanım'ın yaÅŸantısında kendisinden izler gören usta edebiyatçının eÅŸine aÅŸk, özlem ve sevgi temalı kaleme aldığı mektuplar, 'Sevgi Mektupları' adıyla okurlarla buluÅŸtu. Bu mektuplar aynı zamanda tez konusu oldu. Asya'nın bu evliliÄŸinden de 1942'de kızı Fırat, 1948'de ise oÄŸlu Murat dünyaya geldi.Mevlevi dedesi oldu ve tasavvufi ÅŸiirler kaleme aldıAsya, Adana'daki görevinin ardından kız ve erkek öÄŸretmen okullarında aralıklarla toplam 14 yıl edebiyat öÄŸretmenliÄŸi ve idarecilik yaptı. ÖÄŸretmenlik yaptığı dönemde Üsküdar Mevlevihanesi'nin son ÅŸeyhi Ahmet Remzi Akyürek'le tanışan Asya, bir kaynaÄŸa göre Mevlevilik gerekliliklerini yerine getirerek, Mevlevi dedesi de oldu. Bu süreçten sonra ÅŸair, milli ÅŸiirlerin yanı sıra tasavvufi ÅŸiirler de kaleme aldı.Usta ÅŸair, ikinci askerlik görevini Diyarbakır'da tamamladı.Adana'da olduÄŸu dönemde, gazetelerde siyasi yazılar yazdı. 1946'da kendisini çok seven Adana halkının da isteÄŸi ve ısrarlarıyla, bağımsız milletvekili adayı oldu ve 21 bin oy aldı.ÖÄŸretmenlik yaparken 5 Ocak Adana'nın KurtuluÅŸu Günü için kaleme aldığı 'Bayrak' ÅŸiiriyle daha fazla tanınan Asya, 'Bayrak Åžairi' olarak anılmaya baÅŸladı. Bayrak ÅŸiiri, önce 'GörüÅŸler' dergisinde, daha sonra da 'Bir Bayrak Rüzgar Bekliyor' adlı ÅŸiir kitabının 1946'da çıkan ilk baskısında yer aldı.Arif Nihat Asya, 1947'de, 43 yıldır görmediÄŸi annesinin izini bularak, 12 günlük bir yolculukla Filistin'e gitti. Bu yolculuktaki anılarını daha sonra kaleme alan ÅŸair, 'OrtaÅŸark'tan Notlar' baÅŸlığıyla yayımladı.Kıbrıs için birçok rubai kaleme aldıDemokrat Parti'yi destekleyen gazetelerde aşırı taraflı ve eleÅŸtirel yazıları nedeniyle 1948'de hakkında çeÅŸitli soruÅŸturmalar açılan Asya, bu nedenle öÄŸretmenlik görevinde birçok kez sürgün edildi.Asya, 14 Mayıs 1950 seçimlerinde, Demokrat Parti'den Seyhan (Adana) milletvekili seçildi. Milletvekili seçilmesiyle ilgili 'Mektep kürsüsünden Meclis kürsüsüne' ifadesini kullanan ÅŸair,, 1954'te aday olmayarak, fiilen politikayı bıraktı ve öÄŸretmenliÄŸe döndü.Usta edebiyatçı, önce EskiÅŸehir Lisesi'nde ardından Ankara Gazi Lisesi'nde görev yaptı.EÅŸiyle beraber 1959'da Kıbrıs LefkoÅŸa Erkek Lisesi'nde göreve baÅŸlayan ÅŸair, Kıbrıs için birçok rubai kaleme aldı. Rubailerinde Kıbrıs ve Kıbrıs'ın tarihçesi üzerinde duran Asya, Kıbrıs'ın Osmanlı hakimiyetindeyken yapılmış olan mimari eserlerine dikkati çekti ve bu eserlerin zaman içerisindeki farklı kullanımlarını 'Kıbrıs Rubaileri' isimli kitabında okurlarla paylaÅŸtı.Arif Nihat Asya, aynı zamanda Kıbrıslı öÄŸrencilerinin milli bir bilinçle yetiÅŸmesi amacıyla da çeÅŸitli çalışmalar yaptı. 1961'de Türkiye'ye dönen ÅŸair, Ankara Gazi Lisesi'nde dört ay görev yaptıktan sonra 1962'de emekli oldu.Hem çocukluk yıllarında gittiÄŸi ÅŸehirler hem de öÄŸretmenlik yıllarını sürgünle geçirmesi Asya'nın alışkın olduÄŸu bir durumken, farkında olmadan, ÅŸiirlerine ÅŸehirlerin farklı yüzlerini gösterme özelliÄŸi kattı.İstanbul, Bolu, Kastamonu, Adana, Malatya, Diyarbakır, Edirne, Ankara, EskiÅŸehir ve Kıbrıs usta ÅŸairin ÅŸahsiyetini de sanatını da etkiledi. Asya, ayrıca iller arasında seyahat ederken gördüÄŸü mimari eserlerden, doÄŸal güzelliklerden ve efsanelerden de ÅŸiirlerinde bahsetti.Bayrak ÅŸiirini yazdığı gün olan 5 Ocak'ta, 1975 senesinde hayata veda ettiEmekliliÄŸinden sonra sanatsal amaç güden faaliyetlerle ilgilenen Asya, 1966'da yayın hayatına baÅŸlayan 'Defne' dergisinin kurucuları arasında yer aldı. Usta ÅŸair, 1968'de çıktığı, çoÄŸunluÄŸu Balkan ülkelerini kapsayan Avrupa gezisi sonucunda yaÅŸadığı tecrübeleri de 'Avrupa'dan Rubailer' ismini verdiÄŸi kitaptaki ÅŸiirlerle okuyucuya aktardı.Arif Nihat Asya, 1974'te Türk'ün milli sanatını dünyaya tanıtmak ve bu sanatın güzelliklerini koruma altına almak hedefiyle 'Sanat DerneÄŸi'nin kurulmasına önemli ölçüde katkılar verdi. 1973'te kendisini göstermeye baÅŸlayan rahatsızlıklarla uÄŸraÅŸan Asya'nın sigara bağımlılığı, kalbinde zamanla sorunlar oluÅŸturdu. Birkaç kez kalp krizi geçiren Asya, 1974'ün son günlerinde ciddi bir ÅŸekilde rahatsızlanarak Ankara'da tedavi altına alındı. Ancak, hayatında çok önemli bir yere sahip olan Adana'nın düÅŸman iÅŸgalinden kurtuluÅŸunun ve Bayrak ÅŸiirini yazdığı günün yıl dönümü olan 5 Ocak 1975'te hayata veda etti.Yavuz Bülent Bakiler, Arif Nihat Asya için 'Mütevazi bir kiÅŸiliÄŸi vardır. Bunun yanı sıra gururlu bir karaktere sahiptir. Kalenderce yaÅŸayan biriydi.' yorumunu yaparken, ÅŸairin kızı Fırat bir açıklamasında babasının prensiplerinden vazgeçmeyen bir karakteri olduÄŸunu söyleyerek, ÅŸunları kaydetmiÅŸti: 'Çepeçevre, kiÅŸisel açıdan olan prensiplerle çevrilmiÅŸ bir dünyadır bu. Öyle prensipler ki babam ömrünün sonuna kadar onlar yüzünden fedakarlık ve çok mücadele göstermiÅŸ, bu prensiplerin aksi hiçbir konuya dahi yaklaÅŸmamış, o prensiplerden dışarı çıkmayı hiç düÅŸünmemiÅŸtir. İşte, dışarıdan sert görünmekte olan bu dünyanın içi alabildiÄŸine yumuÅŸak, sıcak, derin ve romantiktir. Sevgi, ÅŸefkat dolu bir kalbe sahiptir. Bu aÅŸk Allah'a ve O'nun yarattığı canlı, cansız her ÅŸeyeydi…'5 Rubai kitabı yayımlandıŞiir hayatına aruz ile baÅŸlayan ünlü ÅŸair, özellikle rubai ve gazel nazım biçimleriyle ÅŸiirler kaleme aldı. Rubai nazım ÅŸekliyle yazılmış beÅŸ kitabı bulunan Arif Nihat Asya'nın eserlerinde, yurdun güzellikleri, kahramanlık, bayrak, vatan, millet, tarih, din, aÅŸk ve doÄŸal güzellikler baÅŸlıca temalar oldu. Åžiirlerinde zaman zaman eleÅŸtirel bir anlatımı da benimseyen ÅŸair, her zaman TürklüÄŸü yücelten ÅŸiirleriyle bilindi.Åžiirlerinde aynı zamanda sürekli bir yenilik arayışında olan ÅŸair, dış etkenlerden uzak kalan kendine özgü bol renkli bir ÅŸiir dünyası oluÅŸturmuÅŸtu. Asya'nın ÅŸiirlerinde, anne teması da özel bir yer tuttu. Asya, 'Dualar ve Aminler' (1967) kitabındaki 'Anne' ÅŸiirinde annesine duyduÄŸu özlemi ifade etti.EserleriAsya'nın, 23'ü ÅŸiir, 10'u nesir olmak üzere 33 kitabı yayımlandı. Daha önce yayımlanmamış yazılarıyla beraber tüm eserleri 1975-1977 yıllarında 12 kitaplık bir külliyat halinde basılan Asya'nın ÅŸiir kitaplarından bazıları ÅŸunlar: 'HeykeltıraÅŸ', 'Yastığımın Rüyası', 'Ayetler', 'Bir Bayrak Rüzgar Bekliyor', 'Kubbe-i Hadra', 'Kökler ve Dallar', 'Emzikler', 'Dualar ve Aminler', 'Aynalarda Kalan', 'Bütün Eserleri', 'Rubaiyyat-ı Arif', 'Kıbrıs Rubaileri', 'Nisan', 'Kova Burcu', 'Avrupa'dan Rubailer', 'Bayrak.'Asya'nın, düÅŸünce ve deneme türündeki eserleri arasında ise 'Kanatlar ve Gagalar', 'Enikli Kapı', 'Terazi Kendini Tartamaz', 'Tehdit Mektupları', 'Onlar Bu Dilden Anlar', 'Aramak ve Söyleyememek' ve 'Kanatlarını Arayanlar' yer alıyor.

Bir önceki yazımız olan KIRKLARELİ - Meteorolojinin yağış uyarısı çiftçiye umut oldu başlıklı makalemizde Çiftçi, Edirne ve Güncel hakkında bilgiler verilmektedir.

Add a Comment

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir